Milliyet Gazetesine Verdiğim Röportaj: Çınlama
ÇINLAMA
Çınlama nedir? Halk arasında kulak çınlaması olarak adlandırılan Tinnitus kişinin kulağında duyduğu rahatsız edici sestir. Dışarıdan gelen bir sesli uyaran olmadan hastanın ses algılamasıdır. Hastalar bu sesleri kimi zaman bir çınlama sesi gibi tarif ederken, kimi zaman rüzgar sesi, uğultu veya bir motor sesi gibi tarif edebilirler. Bunların hepsine birden Tinnitus (Çınlama) adı verilir.
Hangi yaşlarda sıklıkla görülür? Her yaşta görülebildiği gibi sıklıkla 40–70 yaşlarında görülür. Orta yaşlardan başlayarak çınlamayı herkes tanır; çoğu zaman başka nedenlerle yorumlanır. “Biri beni andı” görüşü toplumda sıklıkla kullanılır. Sinirsel bir kulak çınlamasında en büyük zorluk sesin sadece hasta tarafından işitilmesi ve çoğu zaman nedeninin saptanamamasıdır.
Kulak çınlaması neden olur? Çınlama ikiye ayrılır. Objektif çınlamada ses hem hasta hem de başkaları tarafından duyulabilir Nadir görülür. Subjektif tinnitus; kulağın içindeki sesin yalnızca hasta tarafından duyulmasına denir. En sık gözüken tip budur. İleri yaşa, yüksek gürültüye maruziyete bağlı ya da dolaşımdaki problemlere bağlı iç kulaktaki koklea (salyangoz) organındaki duyu hücrelerindeki harabiyet çınlama olarak kendini gösterir. Bunun yanında kulak kiri, enfeksiyon, orta kulakta sıvı birikmesi, kulak zarında delinme, orta kulaktaki kemiklerin eklem yerlerinin sertleşmesi, baş ve boyun bölgesindeki damar genişlemeleri, akustik norinom (iç kulak tümörü), alerji, yüksek yada düşük tansiyon, şeker hastalığı, tiroid problemleri, baş ve boyun bölgesine gelen darbeler, ilaçlar (antibiyotikler , aspirin vs.) çınlamaya neden olabilir.
Kulak çınlamasının nedeni araştırılırken ne gibi tetkikler istenir? Öncelikle hasta KBB doktoru tarafından tam bir muayeneden geçirilmeli. Bunun ardından işitme testi, Tansiyon ölçülmesi, Kan tahlilleri (kan şekeri, kolesterol, karaciğer, guatr tetkikleri) ve radyolojik İncelemeler (BT,MR) yapılabilir.
Yüksek sesle müzik dinlemek de zararlı mı? Günümüz dünyasında yüksek ses çınlamanın muhtemelen en sık rastlanan nedenidir Ne yazık ki birçok insan endüstriyel gürültünün, özellikle yaz aylarında ülkemizde çok olan düğünlerin gürültüsünün, yüksek sesle müzik dinlemenin ve diğer gürültülerin ne kadar zararlı olduğundan ya habersiz ya da bunu umursamamaktadır. Silah atışı yapan askerler ve avcılarda da kulak çınlamasını sıkça görmekteyiz.
Çınlama yaşam kalitesini ciddi olarak etkileyebilir mi? Çınlama hastaları genellikle bu sorunun sadece kendilerinde olduğunu düşünürler. Bu hastaların birçoğu gürültülü ortamda konuşmakta sıkıntı çeker. Hastanın yaşamını tehdit eden bir hastalığının ilk veya en bariz belirtisi olmasa bile oluşturduğu psikolojik etkiyle hastanın ve dolayısıyla aile fertlerinin yaşam kalitesini ciddi bir biçimde düşürebilir.
Çınlamanın cerrahi tedavisi var mıdır? Ne yazık ki hayır. Nadir durumlar dışında çınlama sebebi bulunsa ve ameliyat edilse bile çınlama devam edebilir.
Sigaranın çınlamaya etkisi var mıdır? Evet. Sigara işitmeyi azaltıp çınlamayı çoğaltabilir. Çünkü sigara oksijen sağlanmasını azaltarak oksijene yüksek oranda bağımlı olan iç kulağın çalışmasını bozabilir.
Tedavisi nasıl yapılır? Öncelikle kişi kendini yüksek sesten korumalıdır. İç hastalıklarla ilgili yüksek tansiyon, guatr, şeker hastalığı gibi sorunlar tespit edilmişse bunlarla mücadele edilmelidir. Çınlama tedavisinde, çok değişik ilaçlar kullanılmaktadır ve devam eden çalışmalarla, bu listeye sürekli yeni ilaçlar eklenmektedir. Bunun yanında işitme cihazları ile yapılan maskeleme tedavisi ,elektroterapi, akupunktur da tedavi yöntemleri arasındadır. Psikolojik faktörler çınlamanın algılanmasını arttırmakta, çınlamalı hastalarda anksiyete, depresyon ve uyku bozuklukları görülmektedir. Bu hastalara piskoterapi uygulanabilir. Son zamanlarda iç kulağa uygulanan yumuşak (soft) lazerin çınlamayı azalttığı ile ilgili çalışmalarda mevcuttur.
Çınlamanın azalması için hasta neler yapabilir? Öncelikle yüksek sesten korunmak gereklidir. Çınlamaya yol açabilecek aspirin, kinin, aminoglikozid gibi ilaçlar çok gerekli değilse kullanılmamalıdır. Fazla tuzlu yiyeceklerden uzak durulmalı ve kan basıncı düzenli şekilde kontrol ettirilmelidir. Sinir sistemine uyarıcı etkisi olan kahve, kola ve sigaradan uzak durulmalı. Sedanter yaşam yerine daha hareketli bir yaşam tarzı benimsenmeli; egzersiz yapılmalıdır. bu kan dolaşımının daha iyi olmasını sağlayacaktır.
Op.Dr.Cenk EVREN
KBB Uzmanı